İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | push away f. | itip defetmek |
Genel | push away f. | yakınlığı reddetmek |
Genel | push away f. | arkadaşlığa sıcak bakmamak |
Genel | push away f. | (nahoş bir şeyi) düşünmemeye çalışmak |
Genel | push away f. | zihninden uzaklaştırmak |
Genel | push away f. | kendinden soğutmak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | push away f. | bir yana itmek |
Öbek Fiiller | push away f. | bir kenara itmek |
Öbek Fiiller | push away f. | geriye itmek/püskürtmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | push away from f. | iterek uzaklaştırmak |
Öbek Fiiller | push or throw away from f. | 'den iterek uzaklaştırmak |
Sport | ||
Spor | push–away i. | kano sporunda botun kürekten uzaklaştığı bir kürek vuruşu |